Saate bakmaksızın kapısını çalabileceği bir dostu olmalı insanın…
‘Nereden çıktın bu vakitte’ dememeli, bir gece yarısı telaşla yataktan fırladığında; gözünün dilini bilmeli; dinlemeli sormadan, söylemeden anlamalı…
Arka bahçede varlığını sezdirmeden, mütemadiyen dikilen vefalı bir ağaç gibi köklenmeli hayatında; sen, her daim onun orada durduğunu hissetmelisin. İhtiyaç duyduğunda gidip müşfik gövdesine yaslanabilmeli, kovuklarına saklanabilmelisin.
Kucaklamalı seni güvenli kolları, dalları bitkin başına omuz, yaprakları kanayan ruhuna merhem olmalı…
En mahrem sırlarını verebilmeli, en derin yaralarını açıp gösterebilmelisin; gölgesinde serinlemelisin sorgusuz sualsiz…
Onca dalkavuk arasında bir tek o, sözünü eğip bükmeden söylemeli, yanlış anlaşılmayacağını bilmeli.
Alkışlandığında değil sadece, asıl yuhalandığında yanında durup koluna girebilmeli. Övmeli alem içinde, baş başayken sövmeli ve sen öyle güvenmelisin ki ona, övdüğünde de sövdüğünde de bunun iyilikten olduğunu bilmelisin.
Teklifsiz kefili olmalı hatalarının; günahlarının yegane şahidi… Seni senden iyi bilen, sana senden çok güvenen bir sırdaş..
Gözbebekleri bulutlandığında, yaklaşan fırtınayı sezebilmelisin. Ve sen ağladığında onun gözlerinden gelmeli yaş…
Yıllarca aynı ip üstünde çalışmış, cesaretle ihanet arasında gidip gelen bir salıncağın sınavında birbiriyle kaynaşmış iki trapezci gibi güvenle kenetlenmeli elleri…
‘Parkurun bütün zorluklarına rağmen dostluğumuzu koruyabildik, acıları birlikte göğüsleyebildik ya; yenildik sayılmayız’ diyebilmeli…
Issızlığın, yalnızlığın en koyulaştığı anda, küçücük bir kağıda yazdığımız kısa ama ümit var bir yazıyı yüreğe benzer bir taşa bağlayıp birbirimizin camından içeri atabilmeliyiz:
‘Bunu da aşacağız!
İmza: Bir dost!…’
Yorum yapılmamış “Bir dost”
özellikle bu gün ekledim bu yazıyı ki bu gün böle bir dost a öle ihtiyacım varki.çünkü bu gün benim doğum günüm ama acaba ve keşke dediğim gün bu gün keşke keşke:((( gerisini boş verin:(((
Doğum günün kutlu olsun. geç kaldım farkındayım ama seni sana şikayet ediyorum. Tamam ben sorumsuz biriyim ama benim bazı konularda hoşuna gitmyeni yapmamın sebbi de yine sensin.
Ben hep kötüyüm şeklinde ümitsizliğe kapğılacağına “Tamam bugün bunu düzelttim, yarın neyi daha güzel yapabilirim acaba” diyebilirsin, demelisin.
Yine de bazı şeylerin iyiye gittiğini görüyorum, ebrik ederim.
Bu arada burdaki işlerim uzuyor kusura bakma size fazla vakt ayıramıyorum ama istediğin şeyleri ekleyeceğim.
hadi kolay gelsin :muck: